grevler | ADV patronu Ralph Beisel: “Bu bir felaket”

RAM

New member
Uçaklar Cuma günü yedi havalimanında yerde kalacak. Verdi, personel için daha fazla para talep ediyor – artık söz işveren tarafında.


Çalışan tarafının talepleri iyi biliniyor: Yüzde 10,5 daha fazla gelir istiyorlar, ancak yaklaşık 2,5 milyon federal ve yerel çalışan için en az 500 avro daha fazla. Ancak işverenler müzakerelerde nasıl tartışıyor? Arbeitsgemeinschaft Deutscher Verkehrsflughäfen’in (ADV) genel müdürü Ralph Beisel, t-online ile yaptığı bir röportajda, bu Cuma günü yapılacak bir grevin neden özellikle sorunlu olduğunu açıklıyor.


t-online: Bay Beisel, Verdi sendikası bugün aynı anda yedi havalimanını kapatıyor. Hiç böyle bir şey yaşadınız mı?


Ralph Beisel:
Hayır. Bu grev benzeri görülmemiş bir tırmanış. İşçilerin grev hakkına saygı duyuyoruz. Ancak yedi havalimanı ve dolayısıyla Almanya’daki yolcuların yaklaşık üçte ikisi etkilenirse, bu neredeyse bir genel grevdir. Münih ve Frankfurt am Main’deki önemli merkezler hareketsiz duruyor – bu bir felaket. İkinci tur müzakerelerin önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor.


Verdi, havalimanlarının bu müzakereler için henüz başka bir teklif sunmadığını söyleyerek grevi haklı çıkarıyor.


Şöyle: Müzakerelerin ilk turunda birbirinizi kokluyorsunuz. Önce çerçeveyi kırarsınız. O zaman somut rakamlarla uğraşırsın. İyi bir sonuca ulaşma konusunda da büyük bir ilgimiz var. Ancak şu anda grevin ölçeği uygun değil. Bütün bir gün işi durdurmak artık bir uyarı grevi değil. Verdi havalimanlarını halka açık bir gösteri standı olarak kullandığından beri.


Verdi herkesin grevi bilmesini istiyor. Bunun insafına kalmış hissediyoruz.

Airport Association ADV Başkanı Ralph Beisel: Corona krizi derin yaralar bıraktı.
Airport Association ADV Başkanı Ralph Beisel: Corona krizi derin yaralar bıraktı.

ADV havalimanı derneği başkanı Ralph Beisel: “Münih ve Frankfurt am Main’deki önemli aktarma merkezleri hareketsiz duruyor – bu bir felaket.” (Kaynak: Airport Association ADV/T-Online görüntüleri)

Sendikalar hep bunu ister. Ve örneğin Deutsche Bahn çalışanları çalışmayı bırakırsa, o zaman grev ülke çapında da bir etki yaratacaktır, değil mi?


Evet elbette. Ama şimdi aynı zamanda Almanya’nın uluslararası bağlantıları da söz konusu. Ülkemizin imajını zedeler. Bir yanda Münih Güvenlik Konferansı var. Özel uçaklar inebilir ama devlet başkanları seviyesinin altındaki katılımcılar da söz konusu. Pek çok çalışan ve misafir kesinlikle yolcu uçaklarında seyahat ediyor ve geçemiyorlar.


Peki diğer eleştiri noktanız?


Öte yandan, grev nedeniyle depremzedeler için önemli yardım malzemeleri teslimatı yapılamıyor.


Ancak Türkiye ve Suriye’ye yapılan yardım uçuşlarının grevden muaf olduğu söyleniyor.


Evet saf kargo uçakları çıkıyor. Ancak göbek kargosu, yani yolcu uçaklarında taşınması gereken yardım malzemeleri yerde kalır. Birçok çalışanın Türk kökenli olduğu Köln/Bonn Havalimanı’nda bu nedenle greve katılmayacakları söylendi.


Sorunları başka nerede görüyorsunuz?


Grev, sadece özel yolcular için hava taşımacılığını değil, aynı zamanda ekonomiyi de etkiliyor. Bu acı. Uçuş iptalleri elbette iş anlaşmalarını da etkileyecektir.


İşçiler, işgücü açığını daha cazip çalışma koşullarıyla gidermek ve gelecekte geçen yaz gibi durumlardan kaçınmak için daha fazla para talep ediyor. Bu da senin çıkarına değil mi?


Çekici bir işveren olmamız ve öyle kalmamız da bizim için çok önemlidir. Örneğin gelecek yazın da iyi geçmesini sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz. Ancak önümüzdeki hafta somut bir teklif sunacağımıza dair söz veremem.


Havalimanları açısından sadece şunu söyleyebilirim: Korona pandemisinin 2,5 yılından geliyoruz. Kurumsal tarafta hala büyük borç var ve çoğunluk zarar ediyor. Bu yüzden bir araya gelip her iki taraf için de adil olan bir teklif bulmalıyız.


Bay Beisel, bu röportaj için çok teşekkür ederim.